Saat
  Telefon  +90 538 941 18 31
 E-Mailinfo@narkendinol.com
 AdresGoogle Maps Adres
 TakvimAtölye Etkinlik Takvimi
           ANASAYFA   HAKKIMIZDA   BASINDA NAR KOGA   RÖPORTAJ   FOTOĞRAFLAR   VİDEOLAR   RADYO YAYINI   NAR BLOG   ÖN KAYIT 
Öznur YILMAZ BERK
oznuryilmazberk@hotmail.com
ZİHNİN SINIRLARINI AŞABİLDİĞİN KADAR ÖZGÜRSÜN.
10/07/2014

Zihnin sınırlarını aşabildiğin kadar özgürsün.

KENDİN OL…

 

Aslında yaşamın mürekkebi de biziz, kağıdı da. O halde neden kalemi alıp istediklerimizi yazamıyoruz.

Bir kere denesek ve vazgeçmeden hep istediklerimizi yazsak, resmetsek sonra da yaşasak  nasıl güzel olur..

Yazmaktan korkuyoruz sanki, istemekten, koşulsuzca sevmekten, hayal kurmaktan, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmekten hep çekiniyoruz.

Hep zamana karşı, birilerine karşı, duygularımıza karşı yenilmekten çekiniyoruz. Korumaya ve yönetmeye çalışıyoruz. Serbest bırakamıyoruz kendimizi  ve  diğerlerini .

Çünkü böyle  öğrettiler bize. Dur,dikkat et, düşersin, aldanırsın, kazıklanırsın, sınıfta kalırsın, sevilmezsin, kabul görmezsin,yapamazsın …

Bu listeyi uzatabiliriz.

 Bakın ne demiş; Cicero:

’’İnsanın en büyük düşmanı kendisidir.’’

 

Bu çok anlamlı ve doğru bir sesleniş. İnsanın fizyolojisinde bunu yapma özelliğinin var olduğunu  vurgulamış. “Dikkat et”, diyor.

Bunun farkında mıyız? Bazen evet, bazen farkında olsak da buna engel olamıyoruz. Çünkü duygularımızla dans edemiyoruz. Ayağımıza basmasına, canımızın acımasına karşı koyamıyoruz. Bu da bizim direncimizi, kendimize olan inancımızı zayıflatıyor.

 

Şimdi kendiniz için bir şey isteyin desem… Aklınızdan neler geçti?

İsteyebildiniz mi ? Yoksa ne isteyeceğimi bilmiyorum mu dediniz. Belki de istiyorum ama olmaz ki , ya da isterken hemen aklınıza engelleriniz geldi.

Zihninizin engellerini fark ettiniz mi ?

Net ve inanç ile isteyebildiğiniz sürece sorun yok.

Zihnimiz net olmayı ister , yerine getirmek için komut alır

ve onu görsellikle bağlar yerine koyar.

Bir de olmuş gibi de hissedersek, tam onun dilinden konuşmuş olursunuz.

 

Bu bir formül. Yapabilmek kolay değil . Bolca egzersiz gerek. Bedenimizi tanımak gerek. Nefesimizi kullanmayı bilmek gerek. Zihnimizin sınırlarını aşabildiğimiz sürece özgür oluyoruz. İşte tam da bu, kişisel gelişim sürecimizi oluşturuyor.

 

Artık, bu yazdıklarım size yabancı değil. Bunları, farklı anlatımlarla birkaç kere okudunuz, duydunuz. Belki de uygulamaya çalıştınız. Hissettiniz. Yaşadınız.

Peki sonra ne oldu? Bitti mi?

Son birkaç senedir,  kişisel gelişim başlığı altında birileri, birilerine  yaşamın sırları, secret vs. diye bir şeylerden bahsediyor.

 

Tahmin ediyorum artık sıkıldınız. Ben de sıkıldım.

 

Bizler böyle büyümedik, babaannelerimiz, dedelerimiz de bunlarla büyümedi.Çünkü ihtiyaçları yoktu. Onlar yüzyıllardır söylenen şeyleri, zaten doğal ortamlarında yaşıyorlardı. Bedenlerini de, doğal ortamda büyüttükleri için her şey olması gerektiği gibi oluyordu.

Onlar kitap cümleleri arasında boğulup kalmadılar. Onlar doğa ile iç içe, bedenlerini dinliyorlar, bedenlerini anlıyorlardı.

Benim yaşıtlarım hatırlayacaklar bizler sokakta oyun oynardık. Mahallelerimiz vardı. Oyun oynar, oynarken öğrenir, düşünür, hissederdik.

Şimdi bizim ve şehirde büyüyen  çocuklarımız  için bu imkansız hale geldi. Bu yüzden bizim birilerine ihtiyacımız doğdu.

Doktorlar, Beslenme uzmanları ve  Koçlar, doğamızda var olan gücümüzü bize hatırlatma görevini aldılar. Çünkü çok uzaklaştık özümüzden, onun dilinden. Şimdi yeniden öğrenmeye başlıyoruz.

 

Artık dünya da yeni bir değer var.

IQ dan sonra EQ vardı. Şimdi, SQ ruhsal zeka önemli olmaya başladı.

Çünkü iyileşme içerden dışarıya. Aslında bu her zaman böyleydi.

Gelişim , endüstrisi ve sanayi toplumu bunu unutturdu.

Şimdi bilgelik çağı, bize bunu yeni bir keşif gibi( zaten bizde var olanı) sunuyor.

O halde ne yapmamız gerekiyor bu pazarın içinde kaybolmamak için?

Kendi dümenimizi elimize almalıyız. Otomatik düşüncelerimizden özgürleşmemiz gerek. Yeniye ( özümüze )  sahip çıkmalıyız.

Ona bakalım. Onu anlayalım. Onu tanıyalım. Onun dilinden konuşalım.

Otomatik düşünce kalıplarından kurtulalım.

 Otomatik düşünce kalıpları ne yapar ?

Otomatik düşünce kalıpları ile kendimizi düşük kapasitede kullanırız ve deneme yapmaktan çekiniriz. Yaratıcı, yenilikçi , esnek düşünemeyiz. Öğrenilmiş çaresizlik içinde kalmamıza sebep olur. Bu da bizi geliştirmez. Tam aksine, her gün aynı şeylere takılır, problemlerimize aynı düşünce kalıplarımız ile yaklaşır, çözüm ararız.

Einstein’nın dediği gibi ’’ Bir problemi aynı düşünce şekli ile çözemezsiniz.’’

O halde zihnimizi genişletmeliyiz. Farklı yönlerden bakmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Probleme değil çözüme odaklanarak, her problemin çözümü ve ona giden  farklı yolların olduğunu bilerek, anlayışla yaklaşmalı ve proaktif  olmalıyız.

Özetle , altı ile ikiyi topladığımızda sekiz elde ederiz. ( 6 + 2 = 8 )

Fakat 8 sonucunu sadece,  altı ile ikiyi toplayarak elde etmeyiz.

Her zaman  geniş düşünmeli, her konuda, bizi sonuca götürecek, diğer f arklı yolları da denemeliyiz.

Sevgi ile

Öznur YILMAZ BERK 

 



998 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MANDALA NEDEN GÜNÜMÜZDE KONUŞULMAYA BAŞLANDI ? - 07/11/2014
lk Mandala Atölye kayıtlarımız devam ediyor. MANDALA'yı, dünyanın oluşumunda ki ilk anına geri döndüğümüzde görebiliriz.''BİNG BANG'' bir patlama ve merkezden yayılan atom parçacıkları ile yayılan Mandala.
Stefano D'Anna Anısına - 19/10/2014
‘’Dünyanın tüm problemlerinin başlıca sebebi ve esas kaynağı insanoğlunun kalbinde bulunan bir kara delik
EFT Duygusal Özgürleşme Tekniği ile gelen Şifa 2 - 22/07/2014
EFT tıpkı bir soğanı soymak gibidir.Hangi katmanda sorununuz ile ilgili altda yatan blokajınız ile karşılaşacağınız belli olmaz.Önemli olan bedeni tkip ederek. Yakaladığınız duygu ve düşüncelere tıplamalarla devam etmektir.
EFT Duygusal Özgürleşme Tekniği ile gelen Şifa - 21/07/2014
Bütün olumsuz duyguların nedeni vücudun enerji sisteminin bozulmasıdır.
MERAK EDENLER İÇİN BEN - 27/05/2014
KENDİN OLDUĞUNDA; ,KENDİ VAROLUŞUNU GERÇEKLEŞTİRMEK ÜZERE YOLA ÇIKAR ÖZGÜRLEŞİRSİN.
ZİHNİMİZİN DOLAŞMAYI SEVDİĞİ YERLER - 17/05/2014
Dışa dönük negatif enerjinin artması, bizim devamlı dış dünyayı algılamamıza ve eleştirilerimiz ile karşı tarafı tahrip etmemize neden oluyor.
İÇİMİZDE Kİ ÇOCUK BİZE NE DİYOR ? - 23/04/2014
MUTLULUKTA MUTSUZLUKTA BİZİM SEÇİMİMİZ OLABİLİR Mİ?
KENDİN OLMAK ÖZGÜRLÜKTÜR - 29/03/2014
Beni bilmek benliği bilmek.Kendin Olmak eşsiz bir farkındalıktır.
POZİTİF DÜŞÜNME ÖZGÜRLÜĞÜN DÜŞÜNCEDE GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAR. - 29/03/2014
Eleanor H. Porter (1868 -1920)tarafından kaleme alınan ‘’Pollyana’’adlı kitapda Romanın kahramanı herşeyde mutlaka pozitif bir taraf bulur
 Devamı